Patent, en genel olarak teknolojik yeniliklere verilen bir koruma belgesidir. Teknolojik yeniliklerin büyük bir kısmı doğrudan rekabet ile ilgilidir. Firmalar, rakiplerinin önüne geçmek için devamlı yenilik yapmak zorundadırlar. Bu, diğer kurumlar ve insanlar için de geçerlidir.
Rekabet baskısını yok etmek için veya rekabet üstünlüğü yaratmak için dünyada en genel olarak iki yöntem uygulanmaktadır;
a)Maliyet odaklı rekabet
b)Teknolojik üstünlük ile rekabet
Maliyet odaklı rekabeti firmalar çeşitli dönemlerde uygulayabilir. Ancak bir ülkenin bütününe bakılacak olursa her ülke için her zaman doğru bir strateji olmayabilir. Örneğin Türkiye’deki firmalar için maliyet odaklı bir rekabet stratejisi uygun değildir. Vergi oranları, enerji oranları, hammadde ve finans maliyetleri çok yüksektir. Tüm bunlar bir kenara bırakılsa bile Türkiye’deki işçilik maliyetlerinin Çin, Hindistan, Vietnam ve Bangladeş gibi ülkelerdeki işçilik maliyetleri ile boy ölçüşmesi mümkün değildir. Dolayısı ile bu durumda Türkiye şirketlerinin istisnalar bir kenara bırakılırsa teknolojik üstünlük bazlı rekabeti seçmekten başka bir şansları bulunmamaktadır.
Dünyadaki teknolojik yarış bir üründe, üretim yönteminde veya hizmette küçük olsun, büyük olsun bir yenilik yapıp, başta patent olmak üzere bu yenilikleri sahiplenmekten geçmektedir.
Patent denince sanayi kesiminin genel olarak anladığı şey; “Dünyayı yerinden oynatacak bir buluş yapmak” olarak anlaşılmaktadır. Oysa patent; yeni olan, sanayiye uygulanabilen ve tekniğin bilinen durumunu aşina buluşlara, yeniliklere verilen bir koruma belgesidir. En genel ifade ile patent, devletin İnovasyon yapanlara verdiği bir imtiyazdır. Tariften de anlaşılacağı gibi patent sadece dünyayı yerinden oynatacak olan buluşlara verilmez, üretim veya hizmet firmasının yaptığı teknik bir avantaj sağlayan bir yenilik varsa bunun patent alabilmesi muhtemeldir.
Avrupa Patent Vekilleri Birliğinin (EPI) verilerine göre dünyada yılda 1.000.000’un üzerinde patent başvurusu yapılmaktadır. Bu demektir ki dünyada milyonlarca patentlik buluş yapılıyor, ancak bunun bir kısmı için patent başvurusu yapılmaktadır.
Firmalar yenilik yapıyor ve patenti sadece prosedürel bir iş olarak görürse belki ellerine patent veya faydalı model tescil belgesi alabilirler. Patente sadece bu gözle bakıldığında, patent masraftan başka bir şey değildir.
KORDINAT, firmalara patent vekillik hizmeti sunarken yaptıkları yenilikleri detaylı inceleyip anlamakta, bu yeniliklerin piyasada başarılı olması için uygun patent stratejilerini önermektedir. Hazırlanan patent dosyaları sonradan kullanılacak patent saldırı, savunma, lisansla kiralama vb. stratejileri göz önüne alınarak düzenlenmektedir. Kordinat bu hizmetlerini tecrübeli mühendis kökenli patent vekilleri ile sunmaktadır.
Patent başvurusundan önce mutlaka yenilik konusu ile ilgili dünyada yapılmış patent başvurularının tespit edilmesi, yani patent araştırması çok önemlidir.
Sadece bir inovasyon (yenilik) faaliyeti sonucu elde edilen değerlerin hukuki koruma amacıyla yapılan resmi bir dilekçenin patent ofisine sunulmasından ibaret değildir…
Bir patent hakkının elde edilmesi demek; devletin İnovasyon, Ar-Ge veya Yeni Ürün Geliştirme faaliyeti yapanlara geliştirdiği teknik konu ile ilgili ürünlerinin üretim ve…
Türkiye’nin de imza atmış olduğu fikrii mülkiyet ile ilgili uluslararası Paris anlaşması ve Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) TRIPS sözleşmesine göre patentler…
Patentler, tüm mülkiyetlerde yapılan satış, kiralama, miras vb gibi işlemelere konu olabilirler. Bu işlemlerden piyasada en çok kullanılanı lisans (kiralama) ve devir işlemleridir.
Bir patent başvurusu en temel olarak yenilik konusu bir buluşun korunması için, yani söz konusu buluşun bir taklidinin ortaya çıkması durumunda kanuni olarak engellenebilmesi …