1 Mayıs Akıl ve Emek Bayramına Dönüşmelidir
Birçok ülkede 1 Mayıs işçi bayramı olarak kutlanıyor. Türkiye’de de hakeza öyle. Nereden geliyor bu 1 Mayıs; tarihsel olaylara girmeden açıklamak gerekirse sanayi devriminden sonra işçiliğin ön plana çıktığı bir dönemde işçi haklarının sömürülmemesi adına kutlanan bir bayram.
İşçi, işçilik, emek, tarihin her döneminde çok önemlidir. Sanayi devrimi ile daha da önemli hale gelmiştir. Artık insanlar, belli vakitlerini vererek, bir nevi emeklerini fabrikalara satarak geçimlerini sağlamışlardır. Dünyanın birçok yerinde halen öyle. İşte bu nedenle 1 Mayıs işçi veya emekçi bayramı olarak kutlanıyor.
Biz, bu konuda farklı düşünüyoruz!
Artık işçilik veya emek tek başına bir şey ifade etmiyor! Kim ne derse desin, komünist rejimle idare edildiği söylenen Çin’de de Liberal olduğu iddia edilen Amerika’da da “Akıl, emeğin önüne geçiyor”. Eğer aklını kullanmıyorsan, ne kadar çalışırsan çalış ilerleyemezsin! Bunun en güzel örneği spor malzemeleri üreten Alman devi Adidas’ın fabrikalarını Çin’den tekrar Avrupa’ya getirmesi ve bunu işçiye ihtiyaç duymadan! endüstri 4.0 ile yapması. Bu, şaşırtıcı gelebilir. Ama bu durum Çin’de de böyle. Bir araştırma yapılsa “insansız fabrikaların” Çin’de daha çok yaygınlaştığı görülecektir.
Bu, şu anlama gelmiyor. Artık Endüstri 4.0 veya başka her ne teknoloji akımı ise, artık insana ihtiyaç yok! Bu anlama gelmiyor.
Biz, işsizlik problemi çekmeyecek tek şeyin akıl olduğunu düşünüyoruz.
Dolayısı ile, gittikçe otomatikleşen, otonomlaşan dünya hayatı, gittikçe insansızlaşan üretimin yaygınlaşmasına rağmen, insana ihtiyacın değişmeyeceği unutulmamalıdır. Eskiden bir seri üretim hattında standart bir işi yapan insanın yerini robotların alması o insanın işsiz kalması anlamına gelmez. O robotların yönetimi yine insanla yapılacaktır. Bu, tüm insanların mühendis ve yazılımcı olması gerektiği gibi bir sonuca da varılmamalı. Varılacak nokta şu; artık, eskisinden daha çok aklı ön plana almalı ve yine çalışmalıyız. Örneğin; düşünün, 20 yıl önce e-ticaret yöneticiliği diye bir meslek var mıydı? Yoktu. İşte bunun gibi tüm meslekler ve hatta yaşam biçimi değişiyor.
Sadece işçi ve emek yerine, akıl ve emeğin ön plana geçmesi fikrî değerleri de değiştiriyor. Bugün “ucuz işçilik ve üretim maliyeti” ile rekabet ettiğini düşündüğümüz Çin, 2006 da rekabet stratejisini “inovasyona dayalı bir rekabet stratejisi “olarak açıkladı. Bu ne demek? Bu, “aklı ön plana alarak yenilik ve buluş yapan bir millet olacağım” demektir. Nitekim öyle oldu. 2011’e kadar dünyada en çok patent başvurusu yapan ülke Japonya, Amerika, Güney Kore iken, 2012 yılından sonra dünya patent başvuru şampiyonu Çin’dir.
Velhasıl, ne yapmalı? Sorusuna bizim cevabımız;
Klasik 19. Ve 20. Yüzyıl kafası ile düşünüp, klasik “işçi haklarını nasıl korurum, nasıl işçiyi sermayeye! veya patrona ezdirmem!” demektense, “aklı ön plana alıp, dünya ile nasıl rekabet edebilirim?” demeliyiz. Bunu devlet olarak değil, önce birey olarak, aile olarak, küçük topluluklar ve şirketler olarak ve en son devlet olarak demeliyiz. İşte bu nedenle, bu bilinçle, 1 Mayıs akıl ve emek bayramı olarak kutlanmalıdır.
Hasan DEMİRKIRAN