İnovasyon mu ? İmitasyon mu ? Hangisi Daha Etkili Bir Stratejidir?
Son yılların en çok konuşulan kelimesi “inovasyon”.
Steve Jobs , Apple, I-Pad ve I-Phone,
Mark Zuckerberg ve Facebook,
Larry Page , Sergey ve Google,
Ve yüzlerce kişi inovasyonla anılıyor.
Şirketlerde de hakeza durum öyle intel, Sony, Virgin, Amazon, Starbucks, 3M, Samsung ve yüzlercesi inovasyonla anılıyor.
İnovasyon Nedir? En geniş anlamıyla ticari başarı elde eden yeniliklerdir.
Gerçekten de bu saydığımız yenilikçi firmalardır . Ancak ihmal edilen şey var ki; yenilikten kasıt Özgün yeniliklerdir. Gerek ürün, gerek hizmet işinde yapılan tüm özgün yenilikler inovasyonun içine girer. Dünya sanayi ve ticaret aktivitelerine baktığımızda son 20 yıldır inovasyonun liste başı olan bir rekabet aracı olduğu görülecektir. Gerçektende inovasyon günümüzün en etkili rekabet aracıdır.
Ama gözden kaçan bir şey var; İmitasyon da etkili bir rekabet aracıdır!
İmitasyonun ne olduğuna gelince, imitasyon en kestirme ve kaba ifade ile “taklit” demektir. İmitasyonun “taklit” gibi kötü bir anlamı ve taklidin de “lanetlenmiş” bir ünü varken nasıl rekabet aracı olabilir! Özellikle iş hayatında taklidin kötü anlamı korsanlık veya birebir taklitten gelmektedir.
Oysa taklit (veya imitasyon) çeşitli şekillerde olabilir. Örneğin taklit ünlü bir tekstil firmasının ismini aynen kullanmak ve ürünlerini neredeyse aynı olacak şekilde benzetmeye çalışmak şeklinde olabilir ki bu korsanlıktır . Korsanlık ise hem hukuki olarak suçtur, hem de iş ahlakı olarak beğenilmeyen bir davranıştır. Genellikle tezgahlarda satılan CD veya DVD müzik ve videolar korsandır. Veya çarşı-pazarda satılan, denetimi güç olan iş yerlerinde satılan Levi’s 501 pantolon veya puma ayakkabılar korsandır.
İmitasyonun başka bir çeşidi ise başarılı bir markayı veya ürünü bire bir aynısını yapmak değil de, ona benzetmeye çalışmak şeklindedir. Örneğin SONY marka elektronik ürün varken SOMNAY marka elektronik ürün çıkartmak, veya Tefal ütünün güzel bir modelini, aynısı olmasa da benzetmeye çalışmak da bir taklittir. Ama bu tip taklit korsanlık grubuna girmez. Sadece taklit edilen marka veya ürünün fikrî mülkiyet koruması varsa bir suç teşkil eder. Yoksa bir suç teşkil etmez. Örneğin SONY tescillidir ve SONY markasına benzer SOMNAY, SANYEY, SONNY gibi marka türetmek taklittir . Ama I-phone varken I-watch, I- game gibi , I-phone deki “I” terimini kullanmak bir suç teşkil etmez. Veya I-phone görsel tasarımı ve teknolojisi Amerika’da patent ile tescilli ise, ancak Türkiye’de tescilsiz ise bu tasarım (normal şartlarda) taklit edilebilir ve suç teşkil etmez. Doğrudan birebir taklit olmayan ve korsanlık olarak nitelendirilmeyen bu taklitlerde kritik nokta taklit edilen markanın veya ürünün üzerinde fikrî mülkiyet hakkı olup olmamasıdır.
Başka bir taklit şekli de ne markayı, ne de ürünü benzetmeye çalışmak değil, marka veya üründeki başarılı noktaları alıp kendi marka ve ürününe uygulamaktır. Örneğin bir mutfak eşyaları üreten Türk firması Tefal’in veya Kenwood’un ürünlerini inceleyip oradaki başarı noktalarını tespit eder ve bu başarı noktalarını üzerinde revizyon yaparak kendi ürününe uygularsa bu da bir taklittir. Ama bu taklit zararsız bir taklit olabilir. Önemli olan satış yaptığı müşteri kitlesinin isteklerini bilmesi, başarılı üründeki özellikleri kendi müşterilerinin isteklerine göre revize etmesi veya geliştirmesidir. Elbette ki bu tip taklitte de örnek alınan ürünün üzerinde bir patent veya tasarım koruması olup olmadığı incelenmeli, varsa yapılan değişikliğin veya geliştirmenin bu patent korumasını aştığından emin olunmalıdır. Yani patent açısından risk analizi yapılmalıdır.
Doğrudan bire bir ürünü ve markayı taklit etme veya benzetmeye çalışma taklitleri hariç tutularak, başarılı ürün ve markaların başarı noktalarını alıp kendi Pazar şartlarına göre revize etme veya geliştirme imitasyonları (taklitler) firmalara başarı getirebilir. Tıpkı microsoft’un, Apple’ın, Samsung’un ve yüzlerce firmanın yaptığı gibi. Hatırlanacağı gibi Microsoft’un çıkış noktası MS-Dos ve sonra da Windows işletim sistemidir. Windows işletim sistemi Apple’ın işletim sisteminden esinlenerek yapılmıştır ve başarılı bir imitasyondur. Benzer şekilde I-phone’dan önce akıllı telefonlar vardı. Ama I-phone onların başarısızlıklarını tespit etti ve iyi bir dizaynla piyasaya çıkarak başarılı oldu. Samsung’da benzer stratejileri uygulamıştır. Hatta Samsung Apple ürünlerinin iyi bir imitasyonudur ve başarılıdır denebilir. Piyasada var olan ürünleri incelemiş ve onları ya kendi Pazar şartlarına göre revize etmiş veya geliştirmiştir. Facebook ise piyasaya çıktıktan sonra görmüştür ki facebook sistemi daha önce başka bir üniversite öğrencileri tarafından geliştirilmiş ve patenti alınmıştır. Ama başarılı olan Facebook olmuştur ve patentli ürüne lisans parası ödemiştir.
Tüm bu örneklerden de anlaşılıyor ki inovasyon önemlidir ve rekabet avantajı verir. Ancak imitasyon da azımsanmayacak derecede rekabet avantajı verir. İmitasyonda önemli olan bire bir veya çok yakın benzerini taklit etmemektir. Taklit edilen ürünü iiyi inceleyip, onların dez avantajlarını geliştirmektir. Tabi bu inceleme ve geliştirmelerde patent, marka ve tasarım gibi fikri mülkiyet haklarını bir ustasına analiz ettirmek ve imitasyon yapmaktır. Bizlerin sanayici ve iş adamlarına önerisi inovasyon kadar imitasyonunda önemli olduğu, ancak taklit yapılırken tabir yerindeyse “boloslama veya körü körüne taklit “ değil, başarılı ürünleri patent hakları bakımından analiz ederek onların zayıf yanını tespit edip “risk analizli taklit etmektir.” Böyle bir çalışma bazen inovasyondan daha ucuz ve daha kısa zamanda sonuç alınmasını sağlayabilir.
Hasan DEMİRKIRAN
Avrupa Patent Vekili
Kordinat Yönetici Ortağı