Avrupa Patentinde Türkiye Neden Önemli
Türkiye, Avrupa ve Asya’nın birleştiği noktada bulunan çok önemli bir ülke. Klasik bir dünya haritasına bakıldığında Türkiye’nin tam da merkezde konumlandığı görülecektir. Sadece coğrafi olarak bakıldığında Türkiye’nin Avrupa ve Asya’nın tam birleştiği noktada konumlanması, tarihi ipek yolunun en işlek bölgesi olması, Karadeniz’e açılan kapının Türkiye’den geçmesi Türkiye’nin önemini gösterecektir. Hem kara yolu, hem deniz yolu, hem de hava yollarının kesiştiği noktada konumlanan bir ülke elbette ki doğal olarak bir logistik merkezi olmasını sağlar. Türkiye, bu bakımdan bir logistik merkezidir.
Diğer yandan, Türkiye ilk çağlardan beri medeniyetlerin beşiği konumundadır. Son Roma İmparatorluğunu (Bizans Devletini) devralan Fatih Sultan Mehmet, kendini Roma İmparatorluğunun devamı olarak görmüş ve 1923’e kadar Osmanlı İmparatorluğunun merkezi olmuştur. I. Dünya savaşı ile ortadan kaybolan çoğu imparatorluk gibi Osmanlı’da Mirasını Türkiye Cumhuriyetine devretmiştir. Türkiye bu bakımdan medeniyetlerin buluştuğu turistik bir yerdir.
Türkiye, 1950 yılında Kore Savaşında tarafını seçmiş ve Güney Kore’nin kurulmasında Türk Ordusu savaşa katılarak Batı bloğunu tercih etmiş, ardından NATO’ya katılmıştır. Türkiye, halen NATO’da Amerika’dan sonra ikinci büyük ve güçlü orduya sahiptir. İlk olarak 1856 yılında Kırım Savaşında Avrupa Devletleri olan Fransa, İngiltere, İtalya gibi devletlerle ittifak yaparak Çarlık Rusyası ile savaşmış, bir “Avrupa Devleti” olarak Avrupalıların teveccühün kazanmıştır. Türkiye bu tavrını 1960 yılında Avrupa Birliği ile yaptığı Ankara anlaşması ile bir Avrupa Devleti olduğunu bir kez daha göstermiştir. Türkiye halen, kuzeyinde Rusya ile, Batısında Avrupa ile, doğusunda Gürcistan ve Ermenistan ile, Güneyinde İran, Irak ve Suriye ile son derece iyi ilişkiler içindedir. Son Suriye savaşında IŞID ile savaşmış, 3 milyondan fazla Suriye mültecisini tek başına ülkesinde konuk etmiştir. Suriye halkına gösterdiği bu destek dünyada eşi benzeri görülmemiş bir destektir.
Türkiye, 1980 yıllardan itibaren ağırlıklı olarak serbest piyasa ekonomisini benimsenmiş, başta Avrupa ile Gümrük birliği anlaşması ve Dünya Ticaret Örgütüne katılımını 1995 yılında gerçekleştirmiştir. Türkiye, coğrafi konumu itibari ile dünyanın logistik, ticaret ve kültür merkezi olmasının yanı sıra Aynı zamanda sanayi merkezidir. Ford, Fiat, Hyundai, Mercedes, MAN, gibi markaların otomotiv üretimi yanında, özellikle otomotiv yan sanayinde dünyada iddialı bir konumdadır. Bunun yanında makine ve elektronik sanayi, kimya sanayi, havacılık sanayi , inşaat ve ahşap teknolojilerinde güçlü ve büyük firmalara sahiptir. Diğer yandan Türkiye devleti Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerine büyük destek vermektedir. Türkiye’de halen 1.500’ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım merkezi bulunmaktadır.
Türkiye fikrî mülkiyet uygulamalarında da aktif bir ülkedir. 1930 yılında Paris Sözleşmesini kabul etmiş, 1996 yılında uluslararası PCT anlaşmasına dahil olmuş, 1995 yılında Dünya Ticaret Örgütüne dahil olarak TRIPS yükümlülüklerini kabul etmiştir. 1999 yılında markalar ile ilgili Madrid Protokolüne, ve nihayet 2000 yılında Avrupa Patent Sözleşmesine (EPC) dahil olmuştur. Türkiye bununla yetinmemiş 2017 yılında tüm sınai mülkiyet hakları ile ilgili kanunları gözden geçirerek Marka, Patent, Tasarım ve Coğrafi İşaretlerin düzenlendiği 6769 sayılı Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kabul etmiştir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Avrupa ve Amerika uygulamalarını esas alarak düzenlenmiş, son derece gelişmiş bir kanundur.
Başta sanayi, logistik ve ticaret olmak üzere, tüm uluslararası iş yapan şirketlerin Türkiye’yi bir merkezi üs olarak kabul etmesi gerekir. Türk devleti, uluslararası yatırımcıları cazip kılmak için özel vergi teşvikleri ve uygulamalar sunmaktadır. Türkiye’de üretim yapan veya Türkiye’yi bir dağıtım üsttü olarak kabul eden tüm sanayi firmalarının bu anlamda Avrupa Patent Sözleşmesinden faydalanarak patent haklarını Türkiye’de koruma altına almaları gerekir. Avrupa patent sözleşmesine göre Türkiye’de patentini korumak isteyenler, Avrupa Patent Tescil kararından sonra 3 ay içinde Türkiye’deki patent vekilleri vasıtasıyla Avrupa Patent Validasyonunu yapabilirler. Bu, Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin sınai haklarını koruması için büyük bir kolaylık ve bundan öte uluslararası güvence demektir.
Hasan Demirkıran
Türk Patent ve Marka Vekili
Avrupa Patent Vekili